VOB...

Herkese iyi akşamlar hatta geceler belkide ( J)

Günlük’e giremedim bayağıdır...VOB’la ilgili yazdıklarıma eleştiri, yorum gelmesi sevindirdi beni açıkcası. Aslında çok haklı eleştiri ve yorumlar farkındayım.Belki farklı bir açıdan bakmanızı sağlayabilirsem ne mutlu bana...
Osman’ın maymun hikayesi çok güzelmiş, bunu söylemek isterim. Hikayedeki köylüler, maymun satın alıcısı (yada dolandırıcı diyelim) ve onun yardımcısı üzerine tek tek düşünülmesi gerekir belki de. Mağdur olan köylüler (aslında biraz kurnazlık da var) ve dolandırıcılar.
Emre kapsamlı bir değerlendirme yapmışsın, gerçekten çok sevindim; özellikle emek harcamadan kazanma bölümü dikkatimi çekti, bir de Thales bölümü. Aslında sadece kendi fikrimi belirtirsem; bana göre dünyadaki her meslekte emek harcamadan kazananlar veya emeğiyle doğru orantılı olarak kazanmayanlar var. Ancak; bence temelinde faydalı olması amacıyla kurulan, düzenlenen veya herneyse oluşturulan yada keşfedilen yararlı kurumlar, yöntemler, buluşlar üzerine o kurumu, yöntemi veya buluşu, o kurumdan/buluştan emeğiyle ekmek yiyenleri ve gerçek amacına hizmet edenleri de göz ardı etmeden eleştiri yapabiliriz.

Bir diğer konuda; aracı kurumlarla ilgili olarak da var olan malı daha da pahalılaştıran fahiş farklar ortaya çıkaran kurumlar değiller aslında. Şöyle ki; onlar kurulan yapının bir parçası, yaptıkları herşey Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa(IMKB) tarafından denetim ve gözetim altında. Belki şöyle diyebilirim; onlar şu anda piyasada olmayan(zamanında cirit atan veya günümüzde/şu an yurtdışında var olabilen) bankerlerin, tefecilerin yerine kurallı bir işleyiş getirmek ve küçük sermayedarın yatırımlarını güvence altına almak amacıyla denetleyici kurumların izniyle (ki bu izni almak zordur; bankalar gibi) kurulmuş kurumlar. Belki farklı bir bakış açısı olabilir...

Borsa’da asıl amaç; üreticilerin daha uzun vadeli borçlanabilme şanslarını artırmaktır. Bizim ülkemizdeki gibi uzun yıllar boyunca kısa vadede çok yüksek faizlerle borçlanabilen (yatırım yapmak/üretim yapabilmek için) firmalar için uzun vadeli kaynak bulmak çok güç idi. Düşünsenize; bir üretici/sanayici olarak mal üretiyorsunuz o malı üretip satmanız kar etmeniz 2-3 senenizi alıyor ama bu malı finanse edebilmek için ancak 6-7 ay vadeli ve çok yüksek faizli kaynak bulabiliyorsunuz. Olması gereken o malın/yatırımın üreticisine kar getirdiği zaman dilimiyle orantılı olarak kaynak sağlamaktır (2-3 senelik kaynak/finansman). İşte bunu bankalar 2000’li yılardan önce sağlayamıyorlardı. En fazla 12-15 aylık yatırım kredileri veriyorlardı. Burada Borsa devreye girdi; üretici firmaların hisse senetlerini/tahvillerini uzun vadeye yaymak amacıyla borçlanmalarını sağladı/sağlıyor. Bu arada Borsa’da amacı kötüye kullanmak isteyenler olabilir ama bu onun amacının kötü olduğu anlamına gelmemeli bence... Mesela; bilgisayar icat edildi; insanlığa faydalı olsun diye...Ancak füzeleri ateşleyen, insanları öldüren de bilgisayar sistemleri değil miydi...Veya daha geniş düşünürsem; bilim??? Atom bombasınının formülü üst derece bilimsel formüller değil miydi???...Şimdi sadece bu açıdan bakarsak “bilim”i dar ağacında sallandırmamız gerekir...Söylemek istediğim buydu...
Borsa, piyasa, para, ekonomi vb. bilimsel buluşların da temel ortaya çıkış amacı yarar sağlamaktır; ha sağlamışlar mıdır bence evet...
Fazla zamanınızı almak istemem, var olan/işler bir sistemi okuyanlara bildiğim/öğrendiğim kadarıyla aktarmaya devam etmek isterim.
Sevgiler...

Hiç yorum yok: