Sığacık Akkum Sahili

İzmir' e gidince en öncelikli şey yüzmek oldu. Bugünlerde bir dizinin çekimlerinin de yapıldığı, geçen sene farklı bir koyunda (Teos-Ekmeksiz) çadır kurduğumuz Sığacık'a gidelim, aklımıza neresi eserse orada yüzelim dedik. Yolumuz bizi Akkum'a götürdü.

Üçkuyulardan Seferihisar dolmuşuna binin(3.5 ytl). Seferihisar otogarında inin Akkum dolmuşuna binin (1.2 ytl). Büyük Akkum'da inin.

İki farklı plajı var buranın, Büyük ve Küçük Akkum. Küçük olan daha az rüzgar alıyor, o nedenle hemen özel sektör el atmış, giriş paralı. Büyük Akkum ise daha geniş bir sahile sahip ama biraz rüzgarlı, hatta biz gittiğimizde küçük çaplı bir kum fırtınası vardı :)

Sahili güzel, rahatsız edici bir insan kitlesi yok. Rüzgara rağmen su çok temizdi ve kayalık oranı çok az. Rüzgar sörfü yapılabiliyor, biz üç örneği izledik. Fotoğraflar da gerisini anlatır sanırım.


















2007de RFID hayatın neresinde?

RFID'nin yararları ve zararları üzerinde tartışılırken, o hayatın içine girmeye devam ediyor. Bizim ülkemizde çok da karşımıza çıkan bir teknoloji değil belki ama, rfidgazette RFID'nin bu yıl nerelerde karşımıza çıkacağını 15 madde ile özetlemiş:

  1. Robot ile Pişirme: Vita Craft Robotic Cookware firması, pişirme evrelerini izlemek ve en zor tarifleri yeniden oluşturmak için tava saplarına RFID yonları yerleştirdi.

  2. Toplu Taşımacılık: Paso ve biniş kartlarında RFID kullanılacak.

  3. Taşınabilir tuvalet alarmı: Adco Dienste Holding firmasının "Toi-Toi" adını verdikleri taşınabilir tuvaletleri RFID ile izleniyor. Burada izledikleri sizin içerideki durumunuz değil, her bir tuvaletin konum olarak nerede olduğu.

  4. Gece klüpleri: Barcelona da bir gece klubü (VIP Baja Beach Club) müşterilerinin koluna giriş izni ve içeceklerini ödemeleri için RFID takıyor.

  5. Pasaportlar: Yeni pasaportlar gömülü RFID yongaları ile geliyor.

  6. Pasaport koruma sektörü: RFID yetkin pasaportlar birlikte güvenlik ile ilgili sorunları da getirdi. Bu sorunları çözmek için yeni bir sektör oluştu; koruyucu kılıflar, cüzdanlar ve RFID Guardian ve Smart Card Guard™ bunlardan bazıları.

  7. Kredi Kartları: Birçok kredi kartında artık manyetik şerit yerine RFID yongalar kullanılıyor. Sizin bilginiz olmadan bu yongalar farklı amaçlar için de kullanılabilir tabi.

  8. Mahremiyet: Avrupa birliği RFID kullanımında kişisel mahremiyete önem verse de, ABD halen üreticiyi korumaktadır.

  9. Öğrenciler izlenmeyecek: ABD hükümetinin tutumuna karşın, Senato'nun onayladığı yeni yasa, 2011 yılına kadar okullarda RFID kartları veya nakli ile takip işlemini yasaklıyor.

  10. Oteller: Müşterilere verilen RFID bileklikleri ile oda kapıları anahtarsız açılabiliyor, nakit ödeme yapma zorunluluğu kalkıyor v.b.

  11. Evcil hayvanlar: Havyanların takibinde de RFID kullanılıyor.

  12. İlaçlar konusunda karışıklık : İlaç kutularına yerleştirilen yongalar, satılan ürünlerin takibi ve kullanım sırasında gerekli bilgilerin edinilmesi gibi kolaylıklar sağlıyor.

  13. DVD takibi: DVDlerin RFID ile takibi, hangi filmelerin en çok izlendiği konusunda bilgi edinilmesini kolaylaştırmakta.

  14. Soyunma odaları: "Soyunma odalarındaki aynalarda, denediğiniz ürünün üzerindeki RFID yonga sayesinde, aldığınız ürünle ilişkili reklamlar görebileceksiniz.

  15. Bir iş edinin: RFID sektöründeki gelişmeler, bunları takip eden insanlar için yeni iş olanakları oluşturuyor.

Kaynak: http://www.rfidgazette.org/2007/06/15_surprising_w.html#more

Python Bağlantıları

Python ile ilgili yeni bağlantılar buldum;

Python ile ilgili günlük haberleri toplayan bir site : http://www.pythonlovers.com/
Guido van Rossum tarafından hazırlanan Python 3000 soru ve cevapları: http://www.artima.com/weblogs/viewpost.jsp?thread=211200
"ShowMeDo is about learning Open Source by watching it get done, the programming languages which build it, the tools that make those languages more productive and fun to use, and of course the software and applications that mark its achievements" :http://showmedo.com/

İzleyin, izletin

Sanırım IMDB'de bir film ile ilgili kişi yorumlarını okurken bulduğum bir listeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Amerikan Hollywood sinemasından daha başarılı yapımların olduğundan ve mutlaka izlenmesi gereken filmlerin varlığından bahseden bir liste. Ben de bu filmlerin bir kısmını izlemiştim. Geri kalan kısmı da yavaş yavaş izleyerek tamamlamaya çalışıyorum. İzlediğim filmlerle ilgili yorumlarımı da elimden geldiğince paylaşmaya çalışacağım. İzlemediklerimle ilgili bir yorum yazmayacağım :) Elbette bu liste tam bir liste değil, ve bir kişi tarafından önerilen bir liste. Ama elbette kaliteli film izlemeye başlamak için iyi bir başlangıç olabilir. Bu arada sinema, film uzmanı falan değilim o şekilde davranmaya da niyetim yok. Naçizane fikirlerimi paylaşmaktan gayrı bir iddiam da yok. Yarın bir gün sen işte bu filmi önerdin çok kötüydü, ya da kendini ne sanıyorsun şeklinde yorumlar yazmayın üzülürüm :P

Shaun of the Dead (2004) (UK) : Bu film komik bir zombie hikayesi. Bir adamın günlük yaşamındaki değişimleri zombilerle birlikte izliyoruz. Filmi beğendim. Korku filmi değil, gerçekten güzel bir film. Film ile ilgili aklımda kalan en önemli şey Coupling izlerken de hoşuma giden İngiliz aksanı (gerçekten ingiliz aksanı mı bilmiyorum :) ).

Good Bye Lenin! (2003) (Germany) : Evet bu filmi mutlaka izleyin, duvarın yıkılması (elbette Berlin duvarı) ve onun sonucundaki olayların bir aile üzerindeki yansıması bence çok güzel yansıtılmış. Aklımda kalan evin kızının bir fast food lokantasında çalışmaya başlaması olmuş. Amerikan emperyalizminin etkisi daha güzel yansıtılamazdı :)

I'm Not Scared (2003) (Italy)

In July (2000) (Germany) : Bir yol ve aşk hikayesi. Hayatım boyunca beraber hayalini kurduğum iki şey. Ne yola çıkabildim ne de yolda aşık olabildim :) Bir de başrol oyuncusu bayanın güzelliği ve Fatih Akın'ın filminin böyle bir listede olmasının hoşuma gitmesinden bahsedemeden duramayacağım.

The Spanish Apartment (2002) (France/Spain)

Brotherhood of the Wolf (2001) (France)

Amelie (2001) (France) : İzleyin demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Güzel film, güzel müzikler. Ha bir de
Audrey Tautou :)

Monty Python and the Holy Grail (1975) (UK) Bunu henüz izlemedim, Monty Python's Life of Brian'ı izledim. Hoşuma gitmişti. Sanki o ingiliz aksanı bu filmlerde de var. Ne güzel :D

Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998) (UK) : Tipik bir Guy Ritchie filmi diyeceğim ama topu topu iki filmimi izledim adamın. Bu kadar çabuk genelleme yapılmaz. Bu filmde de Snatch'te de şiddet değişik bir şekilde değişik bir dille anatılmış gibi geldi bana. Hoşuma gitti bu iki film de. Tavsiye ederim. (İngiliz aksanı :P )

Run Lola Run (1998) (Germany) : Bu filmi henüz izlemedim. Ama hep Lilja 4 Ever ile karıştırıyorum (O film bayağı etkiledi beni :P ).

Trainspotting (1996) (UK) : Ewan McGregor'u Star Wars'tan önce burada izlemiştim. Ama Star Wars ile iyice sevdim kendisini. Bu film aynı Requiem For a Dream gibi bana farklı yaşamları göstermesi açısından hoşuma gitmişti. (Evet evet duygusal ve depresyona yatkınım bu yüzden bu tip delirtecek filmleri izliyorum)

Open Your Eyes (1997) (Spain) : Sanal gerçeklik üzerine değişik bir film. Bilim kurgu olduğu söylenemez. Duygularla ve insanın aklıyla ilgili. Rüya ve gerçek üstüne :)

The Devil's Backbone (2001) (Spain)

Nightwatch
(1994) (Denmark)

The Experiment (2001) (Germany) : Yeni izledim etkilendim. İnsanın erki eline geçirince neler yapabileceğini görmek açısından güzel bir film. Şiddet kullanıyor. Dayak, aşağılama ve öldürme. Gerçek hapishanelerin de bu şekilde olduğuna dair bir kuşkusu kalmıyor insanın.

Godforsaken (2003) (Netherlands)

Secret Things (2002) (France)

Common Wealth (aka La Comunidad) (2000) (Spain)

River (aka Joki) (2001) (Finland)

Live Flesh (1997) (Spain): Güzel bir Almodovar filmi. Aklımda kalan ise, yanlış zamanda yanlış yerde olmanın doğurabileceği sonuçlar :S

Amarok

Linux kullanmaya başladığımdan beri Gnome kullanırım. Ayrıca müzik dinlemek için her zaman XMMS kullanımını tercih eder(d)im. Bu alışkanlık Windows'taki winamp alışkanlığından kalmış olsa gerek. Son bir yıldır aktif olarak sadece Linux ve Gnome kullanıyorum. Bu süreçte çok farklı araçlar tanımaya başladım. Bunlardan en önemlisi sıkı bir KDE kullanıcısı olan Cumhur'dan öğrendiğim Amarok. XMMS hayranı biri olarak Amarok ile ilk karşılaştığımda uzun bir süre kullanmamıştım. Ancak last.fm ile tanışıp hızlı bağlantıyla radyo dinlemeye başlayınca Amarok'un last.fm desteği sayesinde Amarok ile ilişkilerim düzeldi. Ve şu an gnome kullanmaya devam etmeme rağmen Amarok kullanıyorum. Peki neden hala Amarok kullanıyorum derseniz işte süper bulduğum özellikleri:
  • Bir kere MusicBrainz desteği sayesinde adı tam olarak yazılmamış olan müziklerimin üst bilgilerini elde edebiliyorum.
  • last.fm desteği sayesinde dinlediğim parçalar last.fm'e yüklenerek oradaki müzik dinleme kişiliğim şekilleniyor.
  • Tüm müziklerimi tarayarak kolleksiyonlar ve albümler şeklinde sınıflandırması hoşuma gidiyor.
Bu özellikleri bana yetiyor. Tüm özelliklerini inceleyerek beğenirseniz, kullanmıyorsanız kullanmaya başlayabilirsiniz.

Last.fm kullanıcı sayfam

Fotoğraf Teknikleri

Fotoğraf teknikleri hakkında yazılar içeren bir günlük: Fotoğraf Teknikleri

Listener ve Adapter karşılaştırması

JavaBeans bileşen modeli (ve buna bağlı olarak Swing bileşen kümesi) özellikler ve eylemler üzerinde kurulmuştur. Özellikler setter ve getter'lar yardımıyla değerlerini kullandırmaktadır. Eylemler, oluşlarının farkedilmesi için dinleyicileri (Listener) kullanmayı ve arabirimleri (interface) gerçekleştirmeyi gerekli kılmaktadır. Özelliklerle çalışmak kolay olsa da, dinleyici nesnelerin -özellikle grafiksel kullanıcı arayüzü (GUI) dünyasında- nasıl çalıştığını anlamak için biraz açıklama yapmak gereklidir. Özellikle, bu yazıda hem dinleyici arabirimi hem de adaptör gerçekleştirimi sunan AWT ve Swing olay ilişkili sınıflarını açıklamaya çalışacağız.

Aşağıdaki sınıflar hem dinleyici hem de adaptör eşlerine sahip sınıflara örnek olarak gösterilebilir:
package java.awt.event
- ComponentListener / ComponentAdapter
- ContainerListener / ContainerAdapter
- FocusListener / FocusAdapter
- HierarchyBoundsListener / HierarchyBoundsAdapter
- KeyListener / KeyAdapter
- MouseListener / MouseAdapter
- MouseMotionListener / MouseMotionAdapter
- WindowListener / WindowAdapter

package java.awt.dnd
- DragSourceListener / DragSourceAdapter
- DragTargetListener / DragTargetAdapter

package javax.swing.event
- InternalFrameListener / InternalFrameAdapter
- MouseInputListener / MouseInputAdapter

Bu sınıf eşleri aynı işi yapmanın iki yolunu sunarlar. İlk olarak adaptör sınıfı sunmayan basit bir örneği inceleyelim. ActionListener sınıfı tek bir actionPerformed metoduna sahiptir. Anonim iç sınıf kullanarak, ActionListener sınıfını aşağıdaki şekilde kullanırız:

ActionListener listener = new ActionListener() {
public void actionPerformed(ActionEvent actionEvent) {
System.out.println("Olay gerceklesti");
}
};

Ayrıca ActionListener arabirimini daha yüksek bir sınıfta actionPerformed metodunu gerçekleştirerek kullanabiliriz:

public class MyClass extends JFrame implements ActionListener {
...
public void actionPerformed(ActionEvent actionEvent) {
System.out.println("Olay gerceklesti");
}
}


ActionListener arabirimi tek bir metoda sahiptir, ve arabirimin gerçekleştiricileri sadece bu tek metod için bir gerçekleştirim sunmak zorundadır.

Diğer dinleyici arabirimleri bu kadar kolay değildir. Örneğin, MouseMotionListener arabirimi iki metod içermektedir: mouseDragged ve mouseMoved. Arabirim gerçekleştirirken, arabirim tarafından tanımlanan bütün metodları gerçekleştirmeniz gerekmektedir:

MouseMotionListener listener = new MouseMotionListener() {
public void mouseDragged(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Surukleniyorum: " + mouseEvent);
}

public void mouseMoved(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Hareket ediyorum: " + mouseEvent);
}
};


Bazı durumlarda uygulamanızda belli bir dinleyici arabirimi için tüm olayları izlemeniz gerekmeyebilir. Örneğin kodunuzun dinleyici arabirimindeki sadece bir veya iki metoda karşılık vermesi yeterli olabilecektir. Örneğin sadece farenin hareket ettiğini mi yoksa sürüklemeyi mi (tuşa basılı hareket ettirme) takip etmek istiyorsunuz? MouseMotionListener'ın sadece bir metodunu gerçekleştirip diğerini dışarıda bırakamazsınız:

MouseMotionListener badListener = new MouseMotionListener() {
public void mouseDragged(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Surukleniyorum: " + mouseEvent);
}
};


Bu dinleyici gerçekleştirimi derleme zamanı hatasına neden olacaktır. Çünkü arabirimdeki tüm metodlar gerçekleştirilmemiştir. MouseMotionListener gibi arabirimler için bu çok ciddi problem yaratmayabilir. İlgilenmediğiniz metodları boş bırakabilirsiniz:

MouseMotionListener listener = new MouseMotionListener() {

public void mouseDragged(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Surukleniyorum: " + mouseEvent);
}

public void mouseMoved(MouseEvent mouseEvent) {
// Birsey yapma
}
};


Tüm dinleyici arabirimleri bu kadar küçük değildir. MouseMotionListener sadece iki metoda sahiphen MouseListener arabirimi 5 metod içerir:
void mouseClicked(MouseEvent mouseEvent)
void mouseEntered(MouseEvent mouseEvent)
void mouseExited(MouseEvent mouseEvent)
void mousePressed(MouseEvent mouseEvent)
void mouseReleased(MouseEvent mouseEvent)
Bir bileşene MouseListener eklemek istiyorsanız, arabirim gerçekleştiriminiz beş metodu içermelidir:

MouseListener mouseListener = new MouseListener() {
public void mouseClicked(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Tiklandim: " + mouseEvent);
}

public void mouseEntered(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Girdim: " + mouseEvent);
}

public void mouseExited(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Ciktim: " + mouseEvent);
}

public void mousePressed(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Basildim: " + mouseEvent);
}

public void mouseReleased(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Birakildim: " + mouseEvent);
}

};


Eğer uygulamanızın bir bileşen üzerinde farenin sadece basıldığı veya bırakıldığını bilmesi gerekiyorsa, diğer metodlar boş olup yok sayılacaktır. Bu metodlar dolayısıyla gereksiz kod parçaları olacaktır. Adaptör sınıfları, arabirim metodlarının sadece küçük bir kümesine ihtiyaç duyduğunuzda kullandığınız ve yazmanız gereken kod miktarını azaltan sınıflardır. Her adaptör sınıfı ilgili arabirimi (veya arabirimleri) tam olarak gerçekleştirir. Böylece, ilişkili metodların küçük bir kümesine ihtiyaç duyarsanız, sadece kullanmak istediğiniz metodu doldurarak kullanabilirsiniz. Aşağıdaki örnekte MouseAdapter kullanarak bu şekilde bir işlem gösterilmiştir:

MouseListener mouseListener = new MouseAdapter() {
public void mousePressed(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Basildim: " + mouseEvent);
}

public void mouseReleased(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Birakildim: " + mouseEvent);
}
};


Bu kod MouseListener yaratacaktır. Ancak, tüm metodları gerçekleştirmek yerine, MouseAdapter yardımıyla sadece ihtiyaç duyduğumuz metodlarını gerçekleştirmemiz mümkün olacaktır.

Her birden fazla metod içeren dinleyici için adaptör vardır. Elbette kendimiz de bir arabirim için adaptör sınıfı yaratabiliriz. Böylece sık kullandığımız arabirim kümeleri oluşturabiliriz. Java içerisinde olan sınıflardan yukarıda listelenmiş olan dinleyiciler adaptörlere sahiptir. Ayrıca unutulmaması gereken adaptörlerin gerçek birer sınıf olduğudur. Arabirimin gerçekleştirilmesi bu sınıf içerisinde yapılarak, adaptör kullananların metodları ezmesi (override) sağlanmış oluyor. Eğer kendinize özgü bir JButton altsınıfının MouseListener arabirimini gerçekleştirmesini istiyorsanız, bu sınıfınızın MouseAdapter'un altsınıfı olmasını yapamazsınız, çünkü bildiğiniz gibi Java'da tekli kalıtım desteklenmektedir. Örneğin aşağıdaki kod örneği derleme zamanı hatasına sebep olacaktır, çünkü aynı sınıf hem JButton hem de MouseAdapter'den kalıtılamaz:

public class BadJButtonSubclass extends JButton, MouseAdapter {
...
public void mousePressed(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Basildim: " + mouseEvent);
}
}


Eğer gerçekten bu JButton altsınıfının ayrıca MouseListener olmasını istiyorsanız bunu özellikle belirtmeniz ve arabirimin tüm metodlarını gerçekleştirmeniz gerekir:

public class GoodJButtonSubclass extends JButton implements MouseListener {
...
public void mouseClicked(MouseEvent mouseEvent) {
// birsey yapma
}

public void mouseEntered(MouseEvent mouseEvent) {
// birsey yapma
}

public void mouseExited(MouseEvent mouseEvent) {
// birsey yapma
}

public void mousePressed(MouseEvent mouseEvent) {
System.out.println("Basildim: " + mouseEvent);
}

public void mouseReleased(MouseEvent mouseEvent) {
// birsey yapma
}
...
addMouseListener(this);
...
}


Elbette, yüksek seviyeli sınıfınızın arabirimin kendisini gerçekleştirmesini sağlamak zorunda değilsiniz. Bu dinleyiciyi anonim veya iç sınıf olarak yaratmanıza karar vermek için iyi bir örnek olabilir.

Eğer kullanıcı arayüzü yaratmak için bir IDE (mesela Eclipse) kullanıyorsanız, IDE arabirim çatısını sizin için oluşturur. Sizin sadece ilgili arabirim metodlarının içerisine iş mantığı kodlarını yazmanız yetecektir. Bir IDE yardımıyla büyük arayüzler gerçekleştirme işiniz oldukça kolay olacaktır.

Bu konuda daha ayrıntılı bilgiye Java tutorial içerisindeki How to Write a Mouse Listener dersinden erişebilirsiniz.

Adaptörler sadece fare dinlemeyle kısıtlı değildir. Ancak, MouseListener içerisinde çok fazla metod olması nedeniyle MouseAdapter çok kullanılan bir örnektir. WindowListener arabirimi de bir başka büyük örnektir ve WindowAdapter sınıf adaptörüne sahiptir.

Bağlantılar:
Metnin İngilizce'si (Bazı yerlerde kendimden eklemeler bulabilirsiniz):Listeners vs Adapters
Kaynak kod biçimlendirme: Java2Html converter

SQuirreL SQL

Ücretli ve başarılı bir uygulama olan DbVisualizer programı Derby veritabanı için aradığımız çözümü sunuyordu ama, lisans problemi yüzünden alternatif bulmaya uğraştık. Önce Eclipse eklentisi olan "Database development" çalışma alanını kullandık. İşe yaradı, ama ancak temel işleri yapabiliyorduk.

Bugünse yeni bir yazılım buldum. SQuirreL SQL , aralarında Derby ve Informix gibi birçok JDBC uyumlu veritabanını (sürücülerini /lib klasörüne siz ekliyorsunuz) destekleyen bir SQL istemcisi.

Bu arada bu yazılımın kurulumu, Emre'nin de daha önceden yazmış olduğu izPack ile hazırlanmış.

Diyafram Açıklığı ("Aperture") Nedir?

Fotoğraf makinesi ışığı toplayarak çalışır. Işığı toplama işini lensler yapmaktadır. Lensin diyafram açıklığı, adından da anlaşılacağı gibi lensin arasındaki açıklığın çapıdır. İnsan gözündeki irise benzeyen bir yapıda mekanizma yardımıyla bu açıklığın boyutu değişmektedir (doğayı taklit ediyoruz :D ). Tahmin edileceği gibi bu açıklık arttıkça, daha fazla ışık lensten içeri girmektedir.

Diyafram açıklığı F-Durak (F-Stop) olarak tanımlanmaktadır (F2.8 veya F/2.8 gibi). Durak sayısı (F-değeri deniliyor) küçüldükçe lensin diyafram açıklığı büyümektedir. Pratikte lenslerin diyafram açıklığı F-durak aralıkları şeklinde tanımlanmaktadır.

Belirtimleri (makinelerin veya lenslerin) incelediğinizdeki aşağıdaki gibi bazı tanımlamalar görürsünüz. Bu tanımlamalar sayesinde diyafram açıklığı hakkında bilginiz olur:
  • Maksimum Diyafram Açıklığı (Maximum Aperture): F2.8 (Lensin en büyük diyafram açıklığı)
  • Diyafram Açıklığı Aralığı (Aperture Range): F2.8-F8.0 (Lensin en büyük açıklığı F2.8 ve en düşük açıklığı F8.0. Bu değerler arasında değerler alabilmektedir)
  • Maksimum geniş-açı ve telefoto diyafram açıklığı(Maximum Wide-Angle and Telephoto Apertures): F2.8-3.5 veya F2.8(W)-F3.5(T) Bu ifadeden geniş-açı için en büyük açıklığın F2.8 ve telefoto için en büyük açıklığın F3.5 olduğunu anlayabiliriz.
Hızlı lens kavramı maksimum diyafram açıklığına sahip lensler için kullanılmaktadır. (Şu anki sayısal makineler için F2.4, F2.0 ve 35mm filmli makineler için F1.4, F1.2 örnek olarak gösterilebilir)

İyi bir diyafram açıklığı aralığı şu şekilde olabilir : F1.8-F16.0 Bu aralık aşağıdaki F-duraklardan oluşur:
F1.8 F2.8 F4 F5.6 F8 F11 F16

Bu bize kameranın (veya lensin) F1.8'den F16'ya diyafram açıklığı aralığına sahip olduğunu, maksimum açıklığın F1.8 ve minimum açıklığın F16 olduğunu gösterir.

Maksimum ve minimum açıklık arasında 5 f-durak vardır. Eğer kameranızın lensi F5.6 açıklığında iken, açıklığı 1 f-durak kapatmak F8 seçmek, açıklığı 1 f-durak açmak ise F4 seçmek anlamına gelecektir.

F1.8 F2.8 F4 F5.6 F8 F11 F16

Peki diyafram açıklığı ne işimize yarar?

  • Düşük ışıklı ortamlarda açıklığı arttırarak (daha düşük f-durak değerleri seçerek) daha aydınlık görüntüler elde edebiliriz.
  • Enstantane ile birlikte uygun olarak ayarlayarak hareketi dondurabiliriz.
  • F-değerini arttırdıkça alan derinliği artar. Bunun anlamı düşük f-değerlerinde (mesela F5.6) tek bir nesnenin odaklanması ve diğer nesnelerin odak dışı olması söz konusudur. Yüksek f-değerlerinde (mesela F32) daha fazla nesnenin ve arka planın netliği sağlanabilir (aşağıdaki resimlerde bu durum daha açıklayıcıdır- Kaynak: wiki).

Bu konudaki daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz. Diyafram açıklığı enstantaneden bağımsız düşünülemez. Bu yüzden enstantane konusunun da öğrenilmesi gerekmektedir. Bir başka yazıda o konudan ve diyafram açıklığı-enstantane arasındaki ilişkiden bahsetmeye çalışacağım. Tabi önce benim iyice kavramam gerekiyor.

Unutmayın iyi bir pozlama için diyafram açıklığı ve enstantanenin iyi ayarlanmış olması gerekiyor. Bu ne demek oluyor, bir başka yazıda pozlamadan bahsetmem gerek demek oluyor. Bana zaman tanıyın. Öğrendikçe paylaşacağım.

Kaynaklar:
What Is... Aperture?
f-number wiki
Aperture in Photography
Diyafram (Türkçe)
Shutter Speeds and Apertures

DameWare

Kendim kullanıyorsam özgür yazılım lisansına sahip olmayan programları kullanmamaya çalışıyorum. Yine de özellikle windows sistem yöneticilerinin işini kolaylaştırması açısından başarılı bulduğum "DameWare" programını denemenizi tavsiye ederim: http://www.dameware.com/

"Mini Remote Control" programcığını denedim, gayet başarılı. Tamindir.com sitesinde şu şekilde açıklamışlar:

"DameWare Mini Remote Control sisteminizdeki bilgisayarlarınızın ekranlarına uzaktan erişmenizi sağlayan oldukça güçlü bir araçtır. Ipsine erişebildiğiniz her bilgisayara erişmenizi sağlayan program, 128 bit şifreleme özelliği de sağlamaktadır. Programın en büyük özelliklerinden birisi de ister LAN ister WAN üzerinde olsun uzak bilgisayarlara 4 bit siyah beyaz bağlanabilmesidir ki bu performans açısından oldukça gelişmiş bir özelliktir. Ayrıca Mini Remote Control ile bağlandığınız istemcilerinizin arzu ederseniz bağlandığınızın farkına dahi varmamasını sağlamak mümkündür. Mini Remote Control programı uzak bilgisayarın klavye fare hakimiyetini ele almanıza da olanak tanır. Bu sayede uzaktan eğitim verebilir, sorunları çözebilir, sistemlere direkt müdahale edebilirsiniz"

argouml

UML çizme ihtiyacı duydum ama bir türlü hatırlayamadım geçen yıl kullandığım UML aracını. Emre önermişti sanırım. Az önce buldum, yeni sürümü de çıkmış. Bir daha ihtiyacım olur belki:

http://argouml.tigris.org/

İsyan!

Geçtiğimiz 26. İsyanbul Film Festivali'nde de gösterilen ancak benim daha yeni izleme şansı bulduğum, orjinal adı Queimada olan gayet başarılı bir film İsyan. Marlon Brando'nun gençlik dönemi bu filmin başarısına büyük katkı sağlamış olsa da, filmin bu kadar başarılı olması için tek başına yeterli değil. Daha önceden Cezayir Savaşı(La Battaglia Di Algeri)'ndan tandığım yönetmen Gillo Pentocorvo'nun filmlerine sinmiş olan belgesel havası filme gerçekçi bir hava katıyor. Filmin ana konusunun alt başlıkları olan sömürgecilik nedir, nasıl uygulanır, tam gelişmemiş toplumların etinden, sütünden, yününden nasıl faydalanılır sorularının uygulamalı cevaplarını görmemiz de filmdeki gerçekçi havayı pekiştiriyor. Sömürge mücadelesinin başladığı o yüzyıllardan günümüze hala aynı yöntemlerin uygulandığını görmek şaşırtıcı olduğu kadar üzücü de.

Cezayir Savaşı'nı izleyen hemen herkesin aklında yer eden " günümüzde bize insanlık, medeniyet, insan hakları dersi verenlere bak sen" düşüncesi bu filmi izlerken de sürekli aklınızı kurcalayacak, "bu ne yaman çelişki anne" sorularını sordurtacaktır, emin olabilirsiniz...



Bağlantılar:
http://www.imdb.com/title/tt0064866/