Panoptikon 2.0: Alternatif Medya ve Karşı Gözetim


İngilizce metinlerinin çevirisini yaptığım Panoptikon 2.0: Alternatif Medya ve Karşı Gözetim derlemesi, Kafka Yayınevi tarafından, Alternatif Medya ve Toplumsal Hareketler dizisinin 12. kitabı olarak yayınlandı. Aşağıda kitabın tanıtım yazısını paylaşıyorum:

Küresel kapitalist iktidarın gözü her daim yurttaşların üstünde. Yüzyılların mücadeleleriyle parça parça kazanılmış demokratik haklar ve bütün bir toplumsal yaşam, iktidarın tehdit algısını süreklileştirdiği bir güvenlik paradigmasının cenderesi altında. Yeni medya teknolojilerinin desteğiyle güçlenen bu kötücül göz, yaşamı giderek korku içinde sürdürülen boğucu bir rutine dönüştürüyor. Hakların temelini oluşturan bireysel özerklik ve kişinin kendi yaşamı üzerindeki kontrolü, sınırları iktidar tarafından çizilen bu açık hapishane rutininin bir parçası değil. Dolayısıyla iktidarın gözünden sakınma amaçlı mahremiyet talepleri ve hak savunuculuğu, sadece iktidar tarafından değil, korku iklimine teslim olmuş kalabalıklar tarafından da yurttaşa suçlu damgasının vurulmasıyla neticelenebiliyor.

Panoptikon 2.0, işte böylesi bir dönemi adlandırmak için kullanılan bir kavram. Peki, haklarını savunmak mücadelesinden öyle kolay kolay vazgeçmeyecek olan yurttaşların, küresel kapitalist iktidarın yaşamın her zerresini hedefine koyarak başlattığı bu büyük işgal hareketine cevabı ne olacak? Kitapta yer alan makaleler bu cevabı “direniş” olarak veren karşı-gözetim pratiklerine odaklanıyor. Özerkliğin ve mahre­miyetin savunusu yurttaşlık mücadelesinin belki de en belirleyici bileşeni…

Paris Komününün Sesleri


Çevirisini yaptığım, Mitchell Abidor'un derlediği Paris Komününün Sesleri kitabı, Kafka Yayınevi tarafından, Alternatif Medya ve Toplumsal Hareketler dizisinin 10. kitabı olarak yayınlandı. Aşağıda kitabın tanıtım yazısını paylaşıyorum:

“1871 Paris Komünü, çoğunlukla katılımcıların kendi deneyimleriyle ilgisi olmayan, birçok ideolojik tartışmanın konusu oldu. Bu hayati önemdeki haftalarda gerçekten ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, bu tanıkların anlatımlarını okumak zorunludur.” —Gabriel Kuhn

İşçi sınıfının ilk iktidar deneyimi olan 1871 Paris Komünü, sayısız kere yorumlandı; düşmanları tarafından ayaktakımının kanlı baküs şenliği olarak kötülenirken, destekçileri tarafından eyleme geçmiş proleter anarşizmin bir örneği olarak övüldü. Hem öykünülecek bir model hem de kaçınılacak bir hata olarak değerlendirildi. Bütün değerlendirmeler taraflıdır. Tarihçiler, işçi sınıfının üç aylık iktidarını, zamansal ve mekansal olarak uzak olan kendi merceklerinden geçirip inceliyorlar.


Paris Komününün Sesleri farklı bir yaklaşım sergiliyor. Bu kitapta yalnızca 1871 baharında mevcut olanların, Komün süresince yaşayan ve ona katılanların sesi var. Paris Komününün canlı bir basını vardı ve bu basın burada en önemli gazetesiyle, birinci enternasyonal üyesi Jules Vallès’ın Halkın Çığlığı ile temsil ediliyor. Herhangi meşru bir hükümet gibi, Paris Komünü de meclis oturumları düzenliyordu ve ateşli, çekişmeli tartışmaların günlük tutanaklarını, diktatörlük suçlamasını yalanlayacak bir şekilde yayınlıyordu. Bu derlemede, Komünün, yenilgiden yalnızca birkaç gün önceki, Kamu Güvenliği Komitesi kurulmasına ve Komün tarafından tutulan, nihayetinde öldürülecek olan rehinelerin kaderine ilişkin görüşmenin tutanakları da yer alıyor. Son olarak, Paris Komününün Sesleri, olaydan yirmi yıl sonra La Revue Blanche tarafından gerçekleştirilen, katılımcılardan Paris Komününün başarılarını ve hatalarını değerlendirmelerini istediği entelektüel incelemeden bir seçkiyi de içeriyor. Bu bölüm, bu çığır açan olaya ilişkin etkileyici bir çeşitlilikteki fikirleri sunuyor.

Dijital Emek ve Karl Marx

Senem Oğuz ile birlikte çevirdiğimiz, Ümit Akıncı'nın editörlüğünü, Diyar Saraçoğlu'nun yayın editörlüğünü ve redaksiyonunu yaptığı Dijital Emek ve Karl Marx kitabı Notabene Yayınları'ndan çıktı. Janus'un Çehresi'nin üçüncü kitabı da yayınlanmış oldu böylece.

Bilişsel Kapitalizm! Eğitim ve Dijital Emek


Bir bölüm çeviriyle katkıda bulunduğum Bilişsel Kapitalizm! Eğitim ve Dijital Emek kitabı Notabene Yayınları tarafından yayınlandı. Günümüzdeki kapitalizmin eğitim ve dijital emek bağlamında analiz etmeye çalışan yazılar içeren kitap, değerli yazılar içeriyor. Notabene Bilişim - Janus'un Çehresi kapsamında benzer bir çok kitap yayınlanacak, ilgilisine duyurulur (daha önce bu seri kapsamında Marx Geri Döndü yayınlanmıştı).

"İnternet Özgür Kalmalı"

Internet Ungovernance Forum, 4-5 Eylül tarihlerinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsünde düzenleniyor. İnternetin özgür kalması için çabalayan bir çok kişi ve kurumu bir araya getirecek olan bu forumu izlemek ve hatta katılmaya çalışmak
iyi olabilir.

"Internet Governance Forum 2014, 2-5 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştiriliyor. IGF, dünyanın birçok ülkesinden ilgililerin katılacağı ve yakından takip edeceği önemli bir toplantı olacak. Artık hayatımızın her alanının bir parçası hâline gelen internetin bir anlamda masaya yatırılacağı bu etkinlik, hepimiz için çok önemli"

Forumun düzenlenebilmesi için gereken maddi ihtiyaçlar için de bir indiegogo projesi açmış durumdalar, biraz daha paraya ihtiyaçları var. Önemseyen kişiler katkı koymak isteyebilir. Çağrıları şu şekilde:

 "İnternet Özgür Kalmalı

Ve bunun için kitlenin gücüne gerek var.

Internet Ungovernance Forum'u hepimizin İnterneti özgürce kullanabilmesi için düzenliyoruz.

Eğer özgür, güvenli ve tarafsız bir internet istiyorsanız ve bunun için mücadele ediyorsanız, sizlerden bu etkinliğe mümkün olduğunca katkı sunmanızı ve destek olmanızı, size değer veren birisi olarak talep ediyorum.

Kendiniz katkı sunmasanız bile, katkı sunmak için gönüllü olabilecek kişilere aşağıdaki kitlefonu bağlantısını iletebilirseniz çok sevinirim:

https://www.indiegogo.com/projects/internet-ungovernance-forum"