Karşılaşmalar

En son çocukluğunuzda, 14 yıl önce gördüğünüz birini, çok alakasız bir yerde görseniz tanıyabilir misiniz? Ne hissedersiniz?

Birkaç ay önce İstanbul'a gittim. Kısıtlı zamanımız olsa da şehri turist gibi gezelim istedik (çok da bildiğimiz söylenemez zaten). Her gittiğimde önünden geçtiğim bir klise vardı ama hiç girmemiştim içeri. Bir girelim bakalım 10 dk dedik. Kapıda "St. Antonio Di Padoa Kilisesi" yazıyordu. Çok güzel bir binaydı. Büyük bir giriş kapısından girince, duvarları büyük resimler, camları vitraylar ile süslenmiş, kenarlarda küçük heykelleri ve her iki yandaki duvarlarda yanan mumları olan çok geniş bir salonda bulduk kendimizi. Farklı bir ortamdı. İçerinin güzelliğine kapılmışken, yüksek ve kızgın bir sesle, biri insanları yönlendirmeye çalışıyordu. Sanırım klisenin sorumlularından biriydi. Birden bu kişiye takıldım kaldım. Önceden tanıyordum sanki. Ama nereden?

Yanına gittim, o da bana baktı, öyle kaldık bir süre. Sonra ben sordum: "Sizin Antakya ile ilginiz var mı?". "Evet, orada büyüdüm" dedi. "Sen Gazel misin?" dedim. "Tanıyamadım sizi" dedi.

Karşımdaki insan benden 8-9 yaş büyük, biz daha sokakta top koştururken askerlik ve iş gibi sorunlarla boğuşan, ama bir türlü kimseye yaranamayan, akşam babasından herkesin önünde azar işiten, mahallede yeri gelince dalga geçilen "Gazel"di. Ama çok değişmişti. Sarı olarak hatırladığım saçları siyahlaşmış ve dökülmüştü. Durgunlaşmıştı.

"Ben mahalledeki avukat vardı ya, onun oğluyum" dedim. Hemen tanıdı, babamın adını söyledi ve ikimizde gülmeye başladık. O güne kadar neler yaptığımızı anlattık birbirimize; çok mutlu olmuştu. Eskiden beri tanıdığı birini görmek ve memleketini konuşmak benim kadar onun da hoşuna gitmişti.


Bizi bırakmadı, kliseyi gezdirdi, anlattı. Girilmez yazan yerlere bile girdik. 10 dk için girdiğimiz yerden 1 saat sonra çıkabildik :)

Hayattaki küçük karşılaşmalar, bazen geriye gitmemize neden olabiliyor, ilerisi için farklı kararlar almamıza ve yüzümüzde bir gülümsemeye neden olabiliyor.

Hiç yorum yok: