Gidelim mi? Gidelim abi…
Kararı aldık! Ne malzeme, ne para ne de mental bir hazırlığımız var faaliyeti yapmak için. Eksik olmadığımızı düşündüğümüz tek varlığımız, performans. O da; umut etme mertebesinde :)
İpimiz yok, takozlarımız* yeterli değil, çadırımız ve duvarda havaya yakalanırsak bivağımız* yok. Nereden bulacağız? Bursa ve çevresin deki bağlantılı olduğumuz tüm gruplardan istedik. Bir kaçından bir şeyler bulabildik ama hala eksiksiz değiliz. İpimiz, çadır ve bivağımız hala yok aslında :) Benim uçları eskimekten kısaltılmak zorunda kalınmış yadigar ipimle gitmeye karar veriyoruz, rota rehberini iyice inceledikten sonra.
Karar vermek!...
Bu rota uzun zamandır aklımdaydı, doğru zaman değildi beklide. Bilmiyorum kaç kişiyle konuştuk bu rotayı. Kısmet musty ile çıkmakmış. Yada girişmek demeliyim…
Otobüs bileti bulamıyoruz, Niğde’ye, 4 gün ertelemek zorundayız her şeyi. Pozantı üzerinden gitmeyi deneyeceğiz Çamardı’na. Oradan da otostopla köye (Demirkazık). Otobüs saatine neredeyse birkaç saat kala stopper* ların gelmesini bekledik -Gemlik’ ten arkadaşım otobüse verecekti- Ve son anda otobüsçülerin “yasak abi, alamam” söylevleriyle, kıllık yaptıklarını öğreniyoruz. Ev arkadaşımın scooterıyla uçuyorum – 125 km\sa hız görüyor ibre- uzun zamandır görmediğim arkadaşım Bülent’ten stopperları alıp gitmek olmaz tabii. Ayak üstü çay içip laflıyoruz. Her şeyi hallettik sayılır bir gün içerisinde.
Bursa’ya gelip faaliyete hazırlanmak yerine, birkaç arkadaş ziyareti ve diğer eften püften sebepler yüzünden, İzmir de fazla vakit geçirdim… Aksilikleri kendim mi yaratıyorum…?
Cımbar kanyonunda birkaç hazırlık tırmanışından sonra, benim yadigar iple rotaya giremeyeceğimizi anlıyoruz. O anda bizimle o bölgede tırmanan arkadaşlarımızdan iplerini satın almayı teklif ediyorum, “kabul” ediyorlar. Sağ olsunlar!... Bursa’dan Adem’den gelen bivak, önce Niğde terminaline, oradan Çamardı arabasıyla Demirkazık dağ evine geliyor. Ve ben oradan alıyorum bivağı. Aksilikler sıralanıyor adeta –maddi ve mental eksikleri birlikte düşünürsek, epey var aslında- çözümleri de bir o kadar peşi sıra ve kendiliğinden oluyor. Şanslıyız galiba… Kaderimizi yaşıyoruz…
Bugün artık bir gece kamp attıktan sonra, yarın sabah performansımızla, cesaretimizle ve kaderimizle yüzleşeceğiz.
Kamptayız. Uyku tulumlarımıza henüz girdik. Kampımızı gece kurduk, Durmuş Ali ağabeyin –bizi traktörle kampa ulaştıracak kişi- akşam yemeği davetine hayır diyemediğimizden.
Günlerdir süren heyecanımdan eser yok. Sakinim… Mangırcı’nın batı yüzünün silueti karanlıkta beliriyor. Saygıyla kabarıyorum. Bu rotayı çok istiyorum.Ve her şeyin yardımına ihtiyacım var… (Aynı gün 23 suları)
Güzel ve zor bir rota -elbette benim için :)-. Başarma isteği, korku, kendini ortaya koyma, harmanlanıyor bu tür faaliyetlerde. Bunları yaşamayalı epey olmuş. Hayatımdaki diğer zorluklar kendini ortaya koymayı, soğuruyor. Azıcık hayatım düzene girdiğinde ise, limitlerimi zorlamaya itiyor içimden bir şeyler. Düzende zorlanma, zorlukta da huzur arıyorum. Korku veren boyutta,korku arzulamak. Rotanın hamlelerini yapamamak değil, yaşanacak bir aksiliktir dağlarda korkutan şey. Rota çok keyifli ve korkutucuydu benim için. Yaşadığım bir sakatlık yüzünden, oldukça korktum ve aşırı güvenlikçi tırmandım.
İlk ip boyunu serbest (düşünce güvenlik ipinin olmaması) tırmanıyorum. Takip eden ip boyları gerçekten keyif verici. İlk negatif girişli kilidi neredeyse anlamıyorum, kolay geliyor. Eğlenceli birkaç basit ip boyu daha... Sondaki, rotaya tüm mükemmelliğini katan ip boyunda gerçekten korkuyorum ve müthiş bir heyecanla tırmanıyorum. Solda bıçakla kesilmişçesine uzanan hafif pozitif bir kaya ile sağında negatif duvarın oluşturduğu büyük baca sisteminde çatlak tırmanışı. Uçmadığımıza, başardığımıza mutluyum… Başarmak, butun bu zorlukların, içindeki korkunun uzerine gidip, başarmak... Kişinin iç dünyasının kazandığı 'zafer'. Gerçek zafer...
Korkunç yorgunum. Kamp yerinde turizm şirketleri için çalışanlardan biri, bizi aşağı götürebileceğini söyleyince matlarımıza uzanıp, çay içerek yürümekten kurtulmamızı kutluyoruz... (Sarı Memedin Yurdu Yaylası - 4 ağustos 07 - 20.30 suları)
Faa. Adı :Büyük Mangırcı Kuzey Mahmuzu
Ekip :C. Utku Yakar
Mustafa İstengir
Tarih : 04.08.07
Süre : 7.5 saat
Bilgi : rehber kitap olarak ‘Aladağlar’da 50 Rota’ kullanılmıştır. Kitapta yeralan ip boylarında bir karışıklık olduğu için, 3. ve 4. ip boyları tek ip boyu olarak çıkılmıştır. Yani duvar 11 ip boyu değil de 10 ip boyu olarak tamamlanmıştır. Rehber kitap 3. ip boyu için;”
Not : Rota nın uzun sürmesi yanıltıcı olmamalıdır. Rota ideal süresi 5-6saat civarıdır. Yaşanan bir sakatlanma sonucu rota uzun sürmüştür.
Not2: Rota hakkında ayrıntılı bilgi için cutkuyakar@gmail.com
2 yorum:
Selam Moruk :)
öylesine güzel, öylesine esaslı bir iş çıkarmışsınız ki söyliyecek söz bırakmamışsınız. Anlatımın bu kadar güzelse yaşadıklarınız daha da güzeldir diye düşünüyorum. Dilerim böylesi güzel bir etkinlik bize de nasib olur. Tekrar tebrikler
Selim
slm utku,su yazdiklarini okumak inanilmazdi.Sen yasamis vede yazmissin ben okurken orada olup yasayip buyulendim sanki.Yalniz icimin urperdiyi cok an oldu bunlarin sonunda halen yasamana sevindim:)) Tekar tekrar tebrikler sana vede seninle beraber bu basariyi paylasan arkadaslarina...
Yorum Gönder