Fakirlik

Fakirlik, nedir? Bu soruyu kendinize sorduğunuz zaman nasıl bir cevap üretiyorsunuz, ayağında plastik kundura olan insan mıdır fakir olan? Sadece maddi bir kavram mıdır? Yoksa manevi olarak ta bir fakirlik kavramı oluşturulabilir mi?

Günümüzde milyonlarca insan Afrika'da veya dünyanın diğer geri bıraktırılmış bölgelerinde açlıktan, ilaçsızlıktan ölüyor. Dünyanın büyük bir kısmında insanlar fakirlik üst sınırı denilen bir gelirden mahrum bir şekilde yaşıyorlar. Milyonlarca insan ölüme doğuyor, hayatında çikolata, sinema, tiyatro nedir bilmeden ölüyor.

Dünyanın başka bölgelerinde ise insanların en büyük derdi göz kenarlarında yaşanan kırışıklıklar için çıkmış olan yeni kremi denemekten, son model cipin fiyatının biraz yüksek olmasından (buna rağmen alacaktır), dünyanın başka yerindeki hiç bir işe yaramayan aç insanlardan duyduğu tiksintiden ibaret. Bir uçurum söz konusu dünyada yaşayan insanlar arasında (bu uçurumu da sömüren-sömürülen ilişkisi belirliyor bazıları kabul etmese de). İnsanın, insan olarak yaşamını sürdürebilmesi için en düşük gereksinimini oluşturan gıda, sağlık, eğitim gibi ihtiyaçlarının en temeli gıdanın bile karşılanamadığı insanların yanında, anlamsız tüketim çılgınlığına yakalanmış insanların olduğu bir dünyadan bahsediyoruz. Bir kısım insanın başka insanların saçma zevkleri için günde 15-20 saat çalıştığı bir dünyadan bahsediyoruz. Evinde 3000 çift ayakkabı barındıran, her gün farklı bir kıyafet giymek için milyonlar harcayan, kozmetik harcamaları milyonlarca aç insanı doyuracak bir dünyadan bahsediyoruz. Biri fakirlik mi dedi? Elimizde değil ne de olsa çözmek değil mi, tanrının isteği.

Evet, dilediğimiz kadar çalışalım, para kazanalım, yaşamımızı mutlu bir şekilde sürdürelim. Dünyanın bir köşesinde fakir insanlar, sömürülen insanlar var. Onların varlığını inkar ederek, yok sayarak, sadece kendimizi tatmin etmek için thehungersite'de her gün bir kere tıklayarak bu fakirliğe-açlığa çözüm bulamayız. Ne mi yapmalıyız?

Açlığı, yoksulluğu, fakirliği, yoksunluğu önlemek için, ve büyük ustanın dediği gibi doymak için ekmeğe, kitaba, hürriyete mücadele etmeliyiz ne kadar küçük olsak ta bu büyük dünyada.

Açlık Ordusu Yürüyor / Nazım Hikmet Ran

Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeğe doymak için
ete doymak için
kitaba doymak için
hürriyete doymak için.

Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
yürüyor ayakları kan içinde.

Açlık ordusu yürüyor
adımları gök gürültüsü
türküleri ateşten
bayrağında umut
umutların umudu bayrağında.

Açlık ordusu yürüyor
şehirleri omuzlarında taşıyıp
daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
fabrika bacalarını
paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.

Açlık ordusu yürüyor
ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.

Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için
hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor
yürüyor ayakları kan içinde.

İnsan Pazarı / Hasan Hüseyin Korkmazgil

gondulardan gelmişik
açlık nedir bilmişik
aman ağbey yaman ağbey
gör bizi

sabahın seherinde sıcak yataktan
kopmuşuk da gelmişik bu güvenpark'a
gelmişik de birikmişik bu güvenpark'ta
'angara angara güzel angara'
aman ağbey yaman ağbey
gör bizi

çorum'lardan suvas'lardan oluruk
çangırı'dan ezirgan'dan gelirik
gırşeher'den yozgat'tanık vallaha
anşe'lerik fatma'larık gülüzar'larık
güllü'lerik hatçe'lerik ağbeyim
açlık nedir bilirik
hele sen bir al bizi
hele sen bir olur de
biz her işi görürük

cam silerik parıl parıl
halı kilim silkerik
ağartırık gap-gacağı
aş da yaparık
çamaşır dikiş nakış
yatak da gabartırık
süpürürük tertemiz
gül-gülüstan ederik
bakma öyle kibir kibir ağbeyim
bakma öyle horgörük
hele sen bir olur de
hele sen bir al bizi
hele sen bir goku sür
sultan olur sekerik
açlığın dini olmaz ağbeyim
yoksulluğun vatanı
kör olasın gahpe devran
biz açlığı bilirik

güvenpark'ta bir anıt var
gördün mü
aha böyle yamrı yumru bir daşdan
bildin mi
yazıyo ki o anıtta ağbeyim
'övün çalış güven türk'
garga bokun yememiş
it deşmemiş çöplüğü
biz gelirik gondulardan ağbeyim
aha orda bekleşirik
beklerik ki gelsinler
bizi ordan alsınlar
yap desinler aha şunu
yap desinler aha bunu
üşenmezik erinmezik
biz her işi görürük
yeter ki gelsin epmek
yeter ki brakmasın bu can bu teni

türkük diye övünüyok ağbeyim
açlık türkü bilmiyo ki
varak diyok iş üstüne
çağır çağır gelmiyo ki
çalışsak da güvensek da ağbeyim
övünsek da olma mı
anam sayrı üç yıldır
babam işsiz ağbeyim
gardaşlarım daha güççük
daha suçsuz ağbeyim
birileri gelse de alsa ya beni
yuğsam da arıtsam ya kirlilerini

dersim'lerden suvas'lardan oluruk
gıtlıklardan gıyımlardan gelirik
erinmezik üşenmezik ağbeyim
biz açlığı bilirik
güvenpark'ta o anıta
selam saygı ederik



Hiç yorum yok: