Uykusuzluk

Bir haftadır kendi kendime uykusuzluk yöntemi icat ettim. Uykusuz kalmaktan şikayet etsem de, uykusuz kalmak içsel olarak hoşuma gidiyor. Uzun zamandır normal gün saatlerinde izleyemediğim filmleri, geceleyin uykudan iki saat çalarak izlemeye başladım. Ve tekrar çalışmadığım dönemdeki (o zaman elbette daha kolay oluyordu :) ) uykusuzluk dönemine başlamış oldum. Hafta sonları bir sorun olmuyor, ancak hafta içi de bu alışkanlığım devam ederse (ki edecek gibi gözüküyor) problemler çıkabilirmiş gibi geliyor. Uzun süreli az uykuyla kalma hayaliyle yaşayan biri olarak bu düşüncelere sahip olduğum için kendime şaşırıyorum elbette, her zaman fazla uyumanın aslında daha uzun yaşayabileceğim halde az yaşamak olduğunu düşünmüşümdür. Ve artık çalışırken, çalışma dışındaki işlere zaman ayırabilmek için bu uykusuzluk (az uyku) dönemine alışmam gerekiyor. Neyse, konu uzadıkça uzuyor :) Ben işte bu uykusuzluk yaratma sayesinde yine film izlemeye başlayabildim. Burada en son izlediğim üç filmi sizinle paylaşacağım. Son zamanlarda çoğunlukla Türk filmleri izliyorum. Elimdeki kabarık birikmiş film listesini yavaş yavaş azaltıyorum, gerçi her geçen gün izleyebildiğimden daha fazla film karşıma çıktığı için sanırım dünyadaki tüm filmleri izlemek sadece hayal olarak (elbette bunu espri amaçlı söylüyorum, yoksa kesinlikle böyle bir hayalim yok :D ) kalacak.

Anlat İstanbul

Masallara göndermeler yaparak, İstanbul'daki bir kaç insanın hayatını, bu hayatların birbiriyle kesişmelerini çok güzel bir dille anlatan güzel bir film. Filmin oyuncu kadrosunun büyük bir kısmı Bir İstanbul Masalı dizisi ile aynı (Kudret Sabancı'dan kaynaklanıyor sanırım bu durum). Ve genel olarak oyuncu kadrosu ve oyunculuklar oldukça hoşuma gitti :)

Gegen Die Wand (Duvara Karşı)

Yıllardır adını duymama rağmen, izlemekte geciktiğim bir filmdir bu. Filmin başlangıcı, akışı, sonu oldukça iyi tasarlanmış bence. Sevgi, kıskançlık ve bunların doğurduğu durumlar bence farklı bir açıdan ele alınmış. Bilmiyorum ama film bana tercihlerimiz ve sonuçlarının tamamen elimizde olduğunu gösteriyor sanki :S

Barda

Her ne kadar genç oyuncuların oyunculuğunda beni rahatsız eden bir şeyler olsa da, bu filmi oldukça beğendim. Özellikle Nejat İşler ile burada yine karşılaştım ve bence inanılmaz güzel bir oyunculuk sergilemiş. Fikret Kuşkan'la beraber son dönemlerde hem karizma, hem de oyunculuk olarak beğendiğim yegane aktörlerden biri olmayı başarıyor :) (Bu ilginç bir cümle oldu farkındayım) Bu filmi izlemeden önce bu filmdeki olaylara konu olduğu söylenen gerçekten yaşanmış olayı okudum. Bu yazıyı okumasaydım filmi abartılı bulabilirdim, ama gerçekten böyle şeyler yaşanıyor diyebiliyor insan. Bu arada filmin sonu bana nedense izlerken Dogville filminin sonunu hatırlattı.
İzleyenler bilir, orada da son sahnede intikam konusu işleniyordu. Ayrıntıya girmiyorum, izleyin öyle yorumlayın :)

Hiç yorum yok: