Geçen haftalarda katıldığım Akademik Bilişim sonrasında Mardin ve Diyarbakır'ı gezme şansına sahip oldum. Mardin hakkında yazacaklar o kadar çok ki, hiç yazmaya kalkışmıyorum :)
Diyarbakır'da Suriçi'ni ve Güneş evini ziyaret ettim. Suriçi bildiğimiz "arka mahalle". Her yer çocuk kaynıyor. Çok fazla çocuk var. Dikkat çekiyor. Suriçi tarihi olması, camileri, kiliseleri (Süryani, Keldani, ...), dengbej eviyle dikkat çekiyor. Dengbej evinde bizim gibi şanslıysanız sizi yaşlı amcalar güzel bir şekilde ağırlıyor. Dengbej nedir derseniz Kürt ozanlarına verilen ad, ses sanatçısı diyebiliriz. Bir örnek için : http://www.youtube.com/watch?v=nEsXsPBkuec (Bu videodaki Dengbej amca bizi ağırlamıştı :) )
Güneş evi belediyenin yaptığı çok güzel bir çalışma. Tamamen yenilenebilir, özellikle güneş enerjisiyle gerçekleştirilmiş bir ev bu. Dışarıdan hiç enerji hattı yok. Güneşin fotonlarından yararlandığı için (oradaki görevlisi böyle dedi :) ) güneş bulutların arkasında olsa bile işe yarıyor. Isıtma ve soğutma için toprağın belli bir derinliğindeki sabit ısıyı kullanıyor. Diyarbakır'a yolu düşenlere Dengbej evini, Suriçi'ni ve güneş evini gezmelerini öneririm. Bir ayrıntı benim gittiğim dönemde sürekli olarak jetler uçuyordu, alışkın olmayan benim için bayağı rahatsız edici olmuştu sürekli jetlerin uçması. Heryerde de asker ve polis binalarının olduğunu, bazı sokaklarda panzer, akrep gibi araçların sürekli durduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Fotoğraf paylaşamayacağım, makineyi Mardin'de kullanması için kardeşime bırakmıştım. Herşeyi aklıma kazıdım mecburen :)
Bilgisayar alanından hareketle yaşamla ilgili her şeyi paylaşmaya çalışan arkadaşların oluşturduğu kollektif bir günlüktür.
Bilişim ve Özgür Yazılım
Elektrik Mühendisliği dergisinin 435. sayısında dosya konusu olarak Özgür Yazılım ve Bilişim seçilmiş. Aşağıda ilgili yazıları bulabilirsiniz:
Özgür ve Açık Kaynak Kodlu Yazılım
Özel Mülk Yazılım, Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Kod
Kamu Pardus'a Göçemiyor
Kamu Bit Harcamalarında Hız Kesti
Yazılım Patentlerine Karşı Kampanyaya Destek
IBM Türk Çalışanları Eylemde
IBM Çalışanları Ucuz İşgücü Olmak İstemiyor
Mühendislik Birikimi Değerlendirilmeli
Yaşam ve İşsizlik

İşsizlik Oranları yukarıdaki şekilde hesaplanıyor, basit oranlama şeklinde. Yukarıdaki tabloda 3 kaleme dikkat çekmek gerekebilir: "tarım dışı işsizlik oranı" bir nevi kentsel işsizliği gösterir, "genç nüfusta işsizlik oranı", ve "işgücüne dahil olmayanlar" bunların içinde iş aramaktan vazgeçenler ve kayıtdışı işsizler vardır. Genç nüfustaki "resmi" işsizlik oranı alarm veren düzeyde %23,9. Ayrıca bir hatırlatma yapmak lazım, bu rakamlar 2008 Kasım verilerinden derlendi, yani son 3 ay verilerini de göz önüne alırsak tablonun vehameti daha da belirginleşir.
Ubuntu, Codeblocks ve OpenGL
Bu günlükte bir kaç kere farklı OpenGL geliştirme ortamlarının nasıl kurulacağını anlatmıştım (Ubuntu, Anjuta ve OpenGL, Dev C++ ve Glut, Python ve OpenGL, JOGL Ne ola ki?). Bu anlatımlar genellikle Ege Bilgisayar Mühendisliği bölümünün bahar dönemlerinde Bilgisayar Grafikleri dersi asistanlığına atandığım ve laboratuvar çalışmaları için hazırlık yapmam gereken durumlarda ortaya çıkıyor. Bugün de yine daha önce biçimlendirmek zorunda kaldığım bilgisayarım için OpenGL geliştirme ortamı kurmam gerekti. Bu sefer işim oldukça kolaydı. Synaptic paket yöneticisinde "codeblocks freeglut3 freeglut3-dev libXxf86vm-dev" (Komut satırı için : sudo apt-get install codeblocks freeglut3 freeglut3-dev libXxf86vm-dev) paketlerini kurarak OpenGL (GLUT) geliştirmeye uygun bir ortam kendiliğinden oluştu. Codeblocks GLUT için proje şablonu sunuyor, o hazır şablonu kullanarak hızlı bir şekilde GLUT projesi geliştirmeye başlayabiliyorsunuz. Bu arada bu kurulumları Ubuntu 8.10'da gerçekleştirdiğimi belirteyim. Yeni bir GLUT projesi yarattığınız zaman tek dikkat etmeniz gereken nokta GLUT konumunu sorduğu pencerede "/usr" dizinini seçmek:
Bu aşamayı da geçip projeyi yarattığınızda proje içerisinde hazır bir main.cpp dosyası oluşuyor. Doğrudan projenin Build menüsünden sırasıyla Build ve Run seçeneklerini çalıştırdığınızda hazır sınıfın oluşturduğu hareketli nesneleri barındıran grafik penceresini görebiliyorsunuz:
Bu aşamadan sonra yapmanız gereken kendinize özgü projeyi yazmaya başlamak. Kurulum bu kadar kolay :)
Düzeltme: Windows veya diğer ortamlarda Codeblocks kullanmak isteyenler için yararlanabilecekleri bir kaynak :
Codeblocks kurulumu: http://www.sci.brooklyn.cuny.edu/~goetz/codeblocks/
GLUT kurulumu: http://www.sci.brooklyn.cuny.edu/~goetz/codeblocks/glut/


Düzeltme: Windows veya diğer ortamlarda Codeblocks kullanmak isteyenler için yararlanabilecekleri bir kaynak :
Codeblocks kurulumu: http://www.sci.brooklyn.cuny.edu/~goetz/codeblocks/
GLUT kurulumu: http://www.sci.brooklyn.cuny.edu/~goetz/codeblocks/glut/
Yaşam ve kriz
Ülkedeki kriz gün geçtikçe tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Araştırmayı, okumayı seven herkese sadece bir çağrı yapmak istiyorum. En temel ekonomik verilerin yorumu hakkında bilgi sahibi olma gerekliliği artıyor. Yoksa; bize sadece gösterilene inanıyoruz. Örneğin; geçen hafta Türkiye İstatistik Kurumu sanayi verilerini yanlış açıkladı; %12 civarı bir küçülme rakamı açıkladılar. Daha sonra Raferans gazetesi muhabirlerinin çabasıyla aynı veriler aynı gün düzeltildi; küçülme revize edilmiş haliyle -%17 'ye çevrildi. Sanayide kapasite kullanım oranı resmi rakamlarla bile %63'e düştü; yani her 3 makineden 1'i çalışmıyor diyebiliriz basitçe. Bunlar az buz oranlar değil gerçekten.
Bir diğer örnek; %12,7 olan işsizlik rakamı(tarımdışı işsizlik oranı ise %15,4 civarı). Bu rakam geçen yılın aynı ayı 100 kabul edilerek hesaplanıyor; yani yıllık rakamdır. Ancak; "işsiz olup da iş aramaktan vazgeçenler" diye bir sınıflandırma var; bu sınıflandırmaya dahil olanlar işsizlik oranına dahil edilmiyor. Burası gerçekten önemli; bu "işsiz olup da iş aramaktan vazgeçenler" sınıfında 2 milyona yakın kişi olduğu biliniyor. Bunlar rakamlara dahil edildiğinde işsizlik %20'yi geçiyor. Bir diğer sorun kayıtdışı işsizlik bu da %47'lerde. Bu veri de çok ciddi. Her işsiz insanın ortalama 3 kişilik bir ailesi olduğu (iyimser şekilde) düşünülürse toplumsal boyutu daha da net anlaşılıyor. Yani yuvarlak rakamlarla; 3 milyon resmi işsiz %12, 7 ederse; ülkenin gayri resmi, işsiz sayısı (yine iyimser şekilde %20 dersek) eder 5 milyon. Ortalama 3 kişilik aileden 3x5=15 milyon kişi. Buna kayıtdışı işsizlik verilerini de eklersek (%47); 5x%47x3=7 milyon. İki rakam toplandığında; 22 milyon (iyimser rakamlarla) insan.
Bu rakamlar bize krizin gerçek boyutunu gösteriyor. Arkadaşlar bu rakamlar iyimser rakamlardı; daha gerçekçisi kötümser rakamlardır ve bu kötümser rakamlar bizi savaş halindeki bir ülkenin ekonomik görüntüsünde gösterir. Peki bu yapı bizi nereye doğru sürükler? En kötü sonuçlarından sadece bir tanesi suç oranlarında artışlarla ülke geneline yansımasıdır. Bu açıklanan genel verilere daha meraklı/ilgili olmak gerekmiyor mu? Yoksa birilerinin istediği gibi uyuyan bir toplum olmakta daha da hızlanıyoruz.
Bir diğer örnek; %12,7 olan işsizlik rakamı(tarımdışı işsizlik oranı ise %15,4 civarı). Bu rakam geçen yılın aynı ayı 100 kabul edilerek hesaplanıyor; yani yıllık rakamdır. Ancak; "işsiz olup da iş aramaktan vazgeçenler" diye bir sınıflandırma var; bu sınıflandırmaya dahil olanlar işsizlik oranına dahil edilmiyor. Burası gerçekten önemli; bu "işsiz olup da iş aramaktan vazgeçenler" sınıfında 2 milyona yakın kişi olduğu biliniyor. Bunlar rakamlara dahil edildiğinde işsizlik %20'yi geçiyor. Bir diğer sorun kayıtdışı işsizlik bu da %47'lerde. Bu veri de çok ciddi. Her işsiz insanın ortalama 3 kişilik bir ailesi olduğu (iyimser şekilde) düşünülürse toplumsal boyutu daha da net anlaşılıyor. Yani yuvarlak rakamlarla; 3 milyon resmi işsiz %12, 7 ederse; ülkenin gayri resmi, işsiz sayısı (yine iyimser şekilde %20 dersek) eder 5 milyon. Ortalama 3 kişilik aileden 3x5=15 milyon kişi. Buna kayıtdışı işsizlik verilerini de eklersek (%47); 5x%47x3=7 milyon. İki rakam toplandığında; 22 milyon (iyimser rakamlarla) insan.
Bu rakamlar bize krizin gerçek boyutunu gösteriyor. Arkadaşlar bu rakamlar iyimser rakamlardı; daha gerçekçisi kötümser rakamlardır ve bu kötümser rakamlar bizi savaş halindeki bir ülkenin ekonomik görüntüsünde gösterir. Peki bu yapı bizi nereye doğru sürükler? En kötü sonuçlarından sadece bir tanesi suç oranlarında artışlarla ülke geneline yansımasıdır. Bu açıklanan genel verilere daha meraklı/ilgili olmak gerekmiyor mu? Yoksa birilerinin istediği gibi uyuyan bir toplum olmakta daha da hızlanıyoruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)